27 Şubat 2015 Cuma

Hayalden gerçeğe...

Tatlı yolculuğuma çıkalı yaklaşık 6 yıl oldu. Bu yolculuğun ilk durağı olan, 2009 senesinde gittiğim ilk Cordon Bleu kursundan sonra evde büyük bir heyecanla pişirdiğim kruvasanımı tadan eşimin verdiği ilk tepkisi ''bu kruvasanları herkes yemeli, enfes'' olmuştu. Beni hep cesaretlendiren eşimle, aynı emin adımlarla yürüyerek, azimle, çoğumuzun hayali olan ''ege'nin bir sahil kasabasında yaşamak istiyorum'' projesi kapsamında 2013 yazında yerleştiğimiz Urla'da tamamen şans eseri karşıma çıkan dükkanımı bulana dek herşey bir hayaldi benim için. Artık kruvasanlarımı ve diğer bildiğim gördüğüm deneyimlediğim tüm güzel tatları paylaşacak bir mekan bulmuştum ve hedefe kilitlendim. Aylardır sessizliğimde bu yüzdendi. İrmik Hanım oldu pastanemin adı. Tamamen gırgırına bulduğum, irmikli tatlılara olan sevgimden doğan bu isim şimdi Türk Patent Enstitüsü'nde marka olma sırasını bekliyor.

Çevremdeki tüm güzel insanların dualarıyla, değerli destekleriyle çıktığım bu yolculukta beni tüm içtenliğiyle karşılayan Sanat sokağı esnafına, eline hediyesini alıp tebriğe gelen sevgili muhtarıma, ''acaba sizde meze var mı'' diye soran, ama aslında beze isteyen küçük kıza, adımın geçtiği Pegasus Şubat sayısını koşa koşa bana getiren değerli müşterime, açılışımı gerçekleştiren belediye başkanımız Sibel Uyar'a, Kosgeb Müdürü Mustafa Çanakçı'ya, Urla halkına, beni hiç yalnız bırakmayan tüm İzmir'li arkadaşlarıma, şimdiden müdavimlerime, açılış günü çiçekleriyle dükkanımı çiçek sarayına çeviren, beni unutmayan dostlarıma, logomu ve web sayfamı tasarlayan sevgili İrem'e, hayalimdeki dükkanı yaratan tüm ustalarıma, bu macerada yolumuzun birleştiği, mesleğe gönlünü vermiş değerli ustam Rıza Yüce'ye, ve aileme, ve güneşim kızıma ve de büyük aşkıma teşekkürü borç bilirim.


En büyük zenginliğim sizlersiniz. Şimdilerde yepyeni insanlar tanımanın keyfini yaşıyorum.
Tariflerimi sanal ortamda sizlerle paylaşırken ne keyif alıyordum şimdi ise tattırma şansım var, değmeyin keyfime. Allah mahçup etmesin ne diyeyim...
Urla'ya bir renk katabildiysem ne mutlu bana...


17 Ocak günü resmen açılan pastanemde neler pişiyor peki?
Kruvasan bir numaramız…
Ekler, fransız pastaları, tartoletler, tartlar, kurabiyeler, glutensiz ve diyabetik ürünler, acıbademin kralı, brovniler, milföy, çörekler, kapkek ve siparişle yaptığımız kutlama pastaları.




Eskiden bir rum ermeni sokağı olan sanat sokağı, yapısı itibarıyla ruhu olan gökyüzünü görebildiğiniz uzun uzadıya yürüyerek eski binaların tadını çıkarabildiğiniz bir sokak…
Yolu düşen herkesi bekliyorum…

Ve tarifim
Kuru incirli&fındıklı turta

6 kişilik turta kalıbınızı hazırlayın. En altına yağlı kağıt serin.
200 gram kuru inciri minik minik parçalayın ve suyla iyice yıkayıp biraz bekletin. Dilerseniz portakal suyunda da bekletebilirsiniz.
100 gr. iri dövülmüş fındığa 150 gr. eritilmiş tereyağını, 200gr. unu, bir tutam tuzu ve 150 gr. şekeri ekleyin ve hamur yapın.
Kalıbın dibine bu hamurun yarısını üzerine suda beklettiğiniz incirin tamamını yayın ve kalan hamurla incirin üzerini örtün.
180 derecede 25 dakika pişirin.
Tadına doyamayacaksınız.

BURADAN GEÇTİĞİMİZ HAFTA KAYBETTİĞİMİZ, ESKİ MESAİ ARKADAŞIM, DÜNYALAR İYİSİ TUBA KAHRAMAN'I RAHMETLE ANIYOR, VE MEME KANSERİNE KARŞI HEPİNİZİ BİLİNÇLİ OLMAYA ÇAĞIRIYORUM. AİLESİNE VE TÜM SEVENLERİNE SABIRLAR DİLİYORUM. 
SENİ HEP ŞEN KAHKAHALARINLA HATIRLAYACAĞIM SEVGİLİ TUBA…MEKANIN CENNET OLSUN.