21 Mart 2012 Çarşamba

Magnolia Pudding

Lezzet avcıları bilecektir diye düşünüyorum, İstanbul'da birkaç yıl önce açılan Cookshop adlı bir zincir restoran vardır. Tatlısever olduğum bilenler bana oraya gittiğimde meşhur pudinglerinden tatmamı şiddetle önermişlerdi. Gerçekten yedim ve pek bi sevdim. Sütlü tatlılara zaten oldum olası zaafım vardır birde meyve eklenince benim için mükemmel birleşim...
İnternette araştırdım ki adını Amerika'da bulunan Magnolia Bakery'den alıyormuş bu tatlı oranın spesiyaliymiş. Kağıt kaplarda satılırmış.
Birkaç tarif buldum önce sonra uyguladım. Aşağıda vereceğim tarif bence en başarılı sonuç.
Çocuklar bayılıyor bilginize...

İçinde gerçek muhallebi var, evde yapmak mümkün ama ben pratik olması adına pek de alışılagelmedik bir şekilde paket puding kullanmanızı öneriyorum.


Yaklaşık 8-10 kişi için 
Gerekli malzemeler:
1 paket vanilyalı puding
750 ml süt
1 paket cicibebe bisküvisi
2 yerli muz
1 kutu krema

Hazırlanışı:
Pudingi hazırlıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz.
Soğumuş kremayı çırpıyoruz dolaba atıyoruz.
Cicibebeleri unufak ediyoruz. Ben arada ağzıma gelmesini sevdiğim için iri parçalarda bırakıyorum.
Sunacağınız servis kasesinin dibine bisküvinin üçte birini yayıyoruz. 
Soğumuş pudingi ve krem şanti haline gelmiş kremayı bir spatula yardımıyla, hafif hareketlerle karıştırıyoruz.
Bisküvilerin üzerini bununla kapılıyoruz.



Üzerine muzları irice dilimliyoruz. Biraz daha bisküvi serpiyoruz.
Sonra tekrar krema karışımından ve en üstü tekrar bisküviyle kaplıyoruz.
Çok çok kolay, çok çok hızlı...

Tatlımızı en az 4-5 saat buzdolabında bekletip öyle servis ediyoruz. Evet burda biraz sabır istiyor.
Kaşıkla afiyetle yiyiyoruz...Mayıs'tan itibaren çilekle deneyebilirsiniz. O da enfes oluyor doğrusu...



16 Mart 2012 Cuma

Balkabaklı Pay - Pumpkin pie

''Kabak tadı verdi'' deyimi neden kabak için kullanılmış bileniniz var mı? Pişmemiş kabağın tatlısı da sebzesi de hayli sasık olur, sanırım ondan. Lakin balkabağı ile yapılmış bir tatlıya hayır demek yürek ister diyorum. Uzun zamandır aradığım balkabaklı pay tarifini sonunda bulduğuma inanarak girdim mutfağa bu sabah. Tatlı konusundaki fikir ve önerilerini her zaman dikkate aldığım eşimin de finaldeki desteğiyle sanırım hafif ve biraz da otantik bir tat yakalamayı başardım.
Şekeri az tatlılardan hoşlananlar için iyi bir alternernatif oldu. Balkabaklı pay tarifi aramam gibi yine uzun zamandır ziyaretimize beklediğimiz misafirimizle yemek sonrası kahveye eşlik etti bu pay. İyi ki geldin Selcen, yine gel...


Balkabaklı Pay:
yaklaşık 8-10 kişilik


Gerekli malzemeler
750 gram balkabağı
200 gr. krema
2 büyük boy yumurta
1 çorba kaşığı akçaağaç şurubu (yoksa da mühim değil)
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı zencefil
1 çay kaşığı muskat


üzerinin cevizli kırıntısı için:
1 çay bardağı şeker
1 çay bardağı un
1 tatlı kaşığı tarçın
3 yemek kaşığı tereyağ
1.5 çay bardağı ceviz


pay tabanı için: 1 paket eti burçak ve 3 yemek kaşığı kadar tereyağı


Yapılışı:
Fırınımızı 200 dereceye ayarlayalım.
 Elimizle unufak ettiğimiz eti burçağa erittiğimiz tereyağını katalım ve pay kalıbımızın tabanına iyice sıkıştırarak yayalım. 
Buzdolabına atalım.
Bu arada ufak parçalara ayırdığımız balkabağını az suda ve şekerde yaklaşık 25 dakika bıçak girecek kadar pişirelim.Ben kokusuna bayıldığım bir iki karanfil de ekledim.


Sonra kabakları rondodan geçirip püre yapalım ve bir kaseye alalım. Üzerine baharatları, kremayı ve yumurtaları ekleyip nazikçe harmanlayalım.


Dolapta beklettiğimiz tabana yayalım ve 200 derece de 15 dakika sonrasında ısıyı 175 dereceye düşürerek 30 dakika daha pişirelim. 


Hemen cevizli kırıntımızı hazırlayalım.
Bunun için şekeri, unu ve tarçını ufak parçalara ayırdığımız yağ ile özleştirip irice kırılmış cevizlere karıştıralım.


30 dakika daha pişen payımızın üzerine yayıp bie 10 dakika daha fırınlayalım. Ben bütün cevizlerde serpiştirdim aralara...





Dilimlediğiniz payın üzerine tarçın döküp afiyetle yiyin. Şekerini az bulursanız pudra şekeri serpebilir, veya bir top donruma ile servis edebilirsiniz. Mmmmmmm!!!




8 Mart 2012 Perşembe

Doğumgünüm - Soufflé au chocolat

Evet bugün İrmik Hanım'ın ikinci yaşını kutluyoruz. 8 Mart 2010'da başlayan yolculuğuna 65 tarif sığdıran İrmik Hanım hakkında pek çok anektot birikti. Son bir yıldır hergün 100'den fazla tıklandı. 108 üyesi var. Kimbilir kimlerin mutfaklarında denendi tarifleri, kimlerin damaklarını tatlandırdı? Ne harika, ne gizem dolu bir dünya! 
Bu iki yıl içinde İrmik Hanım evden üretimin yanısıra araştırmaya ve geliştirmeye devam etti. Hayallerini derinleştirdi. Fikirlerini zenginleştirdi. Konuya hakim tavrıyla, eski model tarifleri küçümsemeden yeni tatlara kapılarını açtı. Bazı gelişmelere anlam veremedi, bazen aklı karıştı, bazen çok şaşırdı. Paylaşmanın sınırlarını sorguladı. Ama vazgeçmedi. İlham aldığı tatlıları hayatında öyle ya da böyle bir şekilde var etti. Bu yıl için hedeflerini belirledi. Üretmeye, en azından üretmek için çabalamaya gayret etti. Sonunda bir zaman illa ki ödüllendirileceğine olan inancını kaybetmedi. 


8 Mart'ı bilinçli olarak seçtiği bu doğumgününde İrmik Hanım'ı yalnız bırakmadığınız için hepinize teşekkür ediyorum tatlıseverler. Erkek kadın farketmez bizim ortak noktamız tatlısever olmak. Ama tüm dileğim erkeklerle hayatın diğer tüm alanlarında da ortak noktada buluşabilelim. Kadın cinsel bir meta olmaktan, horlanan dışlanan şiddet gören kişi olmaktan çıksın artık. Eğitim eğitim eğitim... Kadınlarımız kızlarımız kadar erkeklerimizin de iyi bir eğitimden geçmesi şart. Aynı seviyede eşit bireyler olduğumuzu anlayabilmeleri için...
Hayatlarınıza yeni lezzetler katmaya devam edin, İrmik Hanım tüm cömertliğiyle tariflerini paylaşıyor sizlerle, tek yapmanız gereken sakin bir mutfakta, temiz eller ve kulağınızda güzel bir müzikle pişirmeye başlamak. Yaptıklarınızı da sevdiklerinizle paylaşın. İnanın gelen iltifatlarla zenginleşecek, kendinizi daha da özel hissedeceksiniz.


DOĞUMGÜNÜN KUTLU OLSUN İRMİK HANIM...


Fotoğraf ve başlıktan da anlayacağınız üzere bugün için bir fransız klasiğini yaptım sizler için.

Çikolatalı Sufle
Türklerin restoranlarda akşam yemeklerinden sonra belki de en çok tercih ettiği tatlıda ilk beşe gireceğine inandığım sufleyi artık siz de misafirleriniz için evde hazırlayabilirsiniz. Çünkü sandığınız kadar zor ve zahmetli bir tatlı değil. İnanın bana...Benim tarifimde yağ yok, tüm lezzetini yoğun çikolatadan alıyor.



4 Ramekin kase için gerekli malzemeler:
2 yemek kaşığı tereyağı
150 gr. bitter çikolata
4 yemek kaşığı tozşeker
Bir ayda boy çay bardağı süt
3 yemek kaşığı koyu kakao
4 yumurta
pudra şekeri
vanilya


Öncelikle sufleye özel ramekin adı verilen porselen kaplardan edinmeniz uygun olur. Bizdeki güveç gibi ramekinde fransızların geleneksel bir peynir yemeğinin ve de aynı zamanda pişirildiği kabın kendisine verilen addır. Çoğu züccaciyede bulabilirsiniz. İlk iş olarak kaselerimizi erittiğimiz tereyağıyla kaplıyoruz. Fırçamızı dipten yukarı doğru sürüyoruz.  


Bu suflenin kaseden çıkış yönü olduğu için çok önemli bir ayrıntı. Sonra kasemizin içini tozşeker ile kaplıyalım ve fazla şekeri dökelim. 

Sufle kaselerimiz iç malzeme ile buluşmaya hazır... 


Fırınımızı 200 dereceye ayarlayalım.


Çikolata ve şekeri benmaride eritelim.
Yumurta sarılarını ve akını ayıralım.
Beyazları mikserde kar gibi olana dek çırpalım. Son anda bir kaşık tozşeker ekleyelim.
Eriyen çikolataya kakaoyu, sütü, yarım paket toz vanilyayı ve en son yumurta sarılarını ekleyelim. 
Büyük bir kapta yumurta aklarıyla çikolata karışımını nazikçe karıştıralım.



Karışımı kaselere aktaralım ve üstlerini spatula ile düzleyelim.
200 derecede 12 dakika fırınlayalım.
Fırından alır almaz pudra şekeri ile süsleyelim.
Hızlıca servis edelim.



5 Mart 2012 Pazartesi

Susamlı Çıtır

Bildik eski tatların farklı versiyonlarını denemeyi çok seviyorum. Ama yeninin yanında eskisinden de yapmayı ihmal etmiyorum. Çünkü asıl sevdiğim tattan vazgeçemiyorum, vazgeçmek de istemiyorum. Güzel annemin evi mis kokutan bu enfes tarifini paylaşıyorum sizlerle. Bir tane yiyip durabileni hiç görmedim diyebilirim. 


Susamlı Çıtır
Yaklaşık 20 adet için;


250 gram tereyağı
150 gram şeker
1 yumurta
270 gram un
3-4 avuç susam
3-4 avuç hindistan cevizi










Yumurtanın akıyla sarısını ayırıyoruz. Oda sıcaklığındaki tereyağına şekeri yediriyoruz, yumurta sarısını ve unu ekliyoruz ve mercimek köftesi gibi şekil veriyoruz, elimizde fazla oynamadan hızlıca şekil vermeye dikkat ediniz yoksa hamur ellerinize yapışacaktır. Bunu engellemek için elleriniz hafifçe unlayarak çalışabilirsiniz.
Bir kase içinde sarıdan artan yumurta akında döndürdüğümüz kurabiyelerimizi susama buluyoruz ve fırın kağıdı serilmiş tepsiye diziyoruz. Ben susamın yanısıra hindistan cevizini denedim, daha da çıtır oldu. Kurabiyelerin üzerine iki parmağımızla bastırıyoruz.
180 derecede 30 dakika pişiriyoruz. 

Sevgili kolay tarif avcıları bundan daha hızlı tatlıya ulaşma yolu yok, sizi temin ederim...